Ankara’da suikast sonucu öldürülen Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş davasının beşinci gününde mahkeme ara kararını açıkladı.
10 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ
22 tutuklu sanığın yargılandığı davada mahkeme, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy, Alper Atay, Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar ve Ufuk Köktürk’ün tutuklulukta geçirdikleri süreyi değerlendirerek yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbirleriyle tahliyelerine karar verdi.
Sanıklardan Eray Özyağcı, Vedat Balkaya, Suat Kurt, Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Mustafa Uzunlar, Emre Yüksel, Mustafa Emsar Aykal, Çağlar Zorlu ve Serdar Öktem’in tahliye talepleri, üzerlerine atılı suçların niteliği ve mevcut delil durumu göz önüne alınarak reddedildi ve tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Mahkeme, Cumhuriyet Savcısı’nın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için duruşmayı 19 Temmuz’a erteledi.
YÖNTER’DEN ‘HESAPLAŞACAĞIZ’ PAYLAŞIMI
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in cinayetle ilgili “talimatı veren kişilerden” diyerek işaret ettiği MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, ara kararın açıklanmasının ardından sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yaptı.
Yönter, paylaşımda “Vallahi hesaplaşacağız, billahi helalleşmeyeceğiz…” ifadelerine yer verdi.
Yönter’in paylaşımı sonrası MHP İstanbul İl Başkanı Engin Akyüz dahil birçok isim Yönter’e destek açıklamaları yaptı.
AYŞE ATEŞ NE DEDİ?
Ayşe Ateş, duruşmanın dördüncü oturumunda verdiği beyanda, “Son sözlerimi söyleyeceğim bunlar yapacaklarından geri kalamayacaklar bildiklerim benimle birlikte mezara gitmesin. Sinan tehditler başladığında bana ‘İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın beni öldürmek için talimat verdi” dedi. Buradaki bazı şahıslar gözaltına defalarca alındılar bırakılınca delil kararttılar. Asıl failler dışarıda. Dışarıda olmasa devlet bana koruma verir miydi? Bu mahkemeden ne sonuç çıkar bilmiyorum ama bu söylediklerim zapta geçsin. Burası muz cumhuriyeti değil. Bu ifadelerimin dosyaya eklenmesini istiyorum. Eksik ifadelerin dosyaya eklenip iddianamenin yeniden yazıl asını istiyorum. Bu ülkede adalet istiyorum” ifadelerini kullanmıştı.
SİNAN ATEŞ CİNAYETİ
30 Aralık 2022’de, eski Ülkü Ocakları Başkanı ve akademisyen Sinan Ateş, akrabası Selman Bozkurt ile birlikte Ankara’nın Çankaya ilçesinde, Kızılırmak Mahallesi’ndeki 1456. Sokak’ta silahlı saldırıya uğradı. Saldırgan Eray Özyağcı, bir aracın arkasına saklanarak pusu kurmuştu. Olay sırasında, Özyağcı’nın silahından çıkan mermilerden biri Bozkurt’a, beşi ise Ateş’e isabet etti. Bozkurt omzundan yaralanırken, Ateş ağır yaralandı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Otopsi raporuna göre, Ateş’e isabet eden beş kurşundan biri çenesinden girip başının üstünden çıktı, bir diğeri karnının solundan girip belinden çıktı. Sol bacağının kasık bölgesine giren bir kurşunun vücuttan çıkış noktası bulunurken, aynı yerden giren bir başka kurşun ve sağ kasığından giren bir kurşunun çıkış noktası tespit edilemedi.
Bu saldırı medyada “Sinan Ateş cinayeti”, “Sinan Ateş suikastı” veya “Çukurambar cinayeti” olarak adlandırıldı ve bazı kişiler tarafından Ateş, şehit olarak nitelendirildi. Ateş, vurulan ikinci, vurulma sonucu ölen ilk Ülkü Ocakları Başkanı oldu.
Ateş’in ölümü sonrasında başlatılan soruşturma, MHP’li isimlere uzanan ilişkiler ağı nedeniyle dikkat çekti. Savcılık tarafından hazırlanan iddianame kabul edildikten sonra kamuoyunda tartışmalar daha da alevlendi. Ancak iddianamede, cinayetin neden işlendiğine dair herhangi bir bilgiye yer verilmediği gibi, MHP’nin adı da geçmedi. Cinayetin azmettiricisi olarak eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve Doğukan Çep gösterildi.